#107 AA Akademi | Türkiye'de Görünür Müslüman Kadınların Karşılaştıkları Zorluklar Raporu
Türkiye'de İslamofobi üzerine.
Merhaba,
Rapor Bülteni'nin 107. sayısında AA Akademi tarafından hazırlanan İslamofobı̇yle Yüzleşmek: Türkiye'de Görünür Müslüman Kadınların Karşılaştıkları Zorluklar adlı çalışmayı inceledik.
Rapor, Türkiye’de kamusal alanda görünür olan başörtülü kadınların uğradıkları ayrımcılığı ortaya koymayı amaçlıyor.
İyi okumalar!
Ömer Burak Tek
Rapor Bülteni Direktörü
I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Önce Kavramlar…
Ayrımcılık, Siyasallaştırmak
Ayrımcılık: Bir kişiye mensup olduğu gruba karşı duyulan nefret veya önyargı nedeniyle dezavantaj oluşturacak şekilde muamele edilmesi.
Siyasallaştırmak: Bir konu, olay, durum ya da meseleye politik bir boyut kazandırmak, onu siyasi bir çerçeveye yerleştirmek.
II. ARAŞTIRMACI KURUM
AA Akademi
Ulusal ve uluslararası medyada haber ve iletişim kalitesini artırmak amacıyla eğitim programları sunuyor.
Sadece teorik değil aynı zamanda uygulamalı derslerle savaş ve çatışma bölgesinde habercilik, dış politika, diplomasi, savunma ve ekonomi gibi alanlarda uzmanlık ve pratik bilgilerle yayın yeteneklerinin artırılmasına yönelik çalışmalar yürütüyor.
III. METODOLOJİ
Derinlemesine görüşme, nitel analiz.
Çalışma örneklemi, iş başvurusu ya da çalışma anında başörtüsü nedeniyle zorluk yaşadığını ifade eden 20 kadından oluşuyor.
Çalışma 2017 sonrası gerçekleşen olaylarla sınırlandırılıyor. Bu yılın başörtüsü yasağının uygulandığı son kamu sektörü olan askeri kurumlardan da yasağın kaldırıldığı yıl olması sebebiyle tercih ediliyor.
Çalışmada her bir katılımcı ile yapılan röportajlar altı sorudan oluştuğu ve her görüşmenin yaklaşık bir saat sürdüğü ifade ediliyor.
Çalışmada,
Türkiye'de görünür Müslüman kadınların maruz kaldığı İslamofobinin biçimini ve ölçeğinin araştırılması,
Katılımcılar tarafından dile getirilen ifadelerden yola çıkarak İslamofobiyi azaltmaya yönelik bir dizi öneri sunulması
hedefleniyor.
IV. BULGULAR
Raporda Türkiye’de başörtüsü takmayı tercih eden kadınların maruz kaldığı ayrımcılık 5 kategoride inceleniyor:
A) Ayrımcılığın Yaygınlığı
Rapora göre akademi, turizm, bankacılık, perakende ve sağlık sektörü başta olmak üzere birçok sektörde başörtülü kadınlara yönelik yaygın bir ayrımcılık bulunuyor.
İşverenler sıklıkla başörtüsü takmayı açıkça yasaklıyor ve başörtülü kadınları ön plandaki pozisyonlar için göz ardı ediyor.
Rapora göre işverenler, başörtülü bir kadını işe almayı reddettiklerini açıkça belirtebiliyor.
Bazı işverenler, başörtüsünün iş yerlerinin “kurumsal imajına” veya “müşteri profiline” uygun olmadığını iddia ederek çalışanlardan başörtülerini çıkarmalarını talep ediyor.
Rapora göre Kamu Yönetimi mezunu Merve, 2019 yılında zincir bir restoranda garson olarak çalışmak için başvurduğunda aldığı yanıt, hizmet sektöründeki ayrımcılığın açık bir örneğini teşkil ediyor:
"Seni başörtülü olarak çalıştıramam ama mutfakta bulaşık yıkamak istersen orada çalışabilirsin."
B) Kariyer İlerlemesine Engel
Başörtüsü, kadınların kariyer ve akademik ilerlemeyi önemli ölçüde engelliyor.
İş ilanlarında sıklıkla kullanılan “prezantabl” terimi genellikle başörtülü adayların tercih edilmediğini ima eden örtülü bir kriter karşımıza çıkıyor.
Rapora göre Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğrencisi Esra, akademik alanda başarılı bir öğrenci olarak yüksek lisans yapmayı hedefliyor. Ancak, 2018 yılında bölümdeki bir profesörle yüksek lisans başvurusu hakkında konuştuğunda şu yanıtı alıyor:
"Puanların zaten yeterli olacak. Tek şartımız var: Başında herhangi bir bez olmaması. Bu senin iyiliğin için. Diğer hocaların karşısında seni bu şekilde savunamam."
C) Sistematik Ayrımcılığın Sonuçları
Ayrımcılığın bireysel önyargılarla sınırlı olmadığı, organizasyon politikaları, işe alım süreçleri ve işyeri ortamlarında yerleşmiş bir sistem sorunu olduğu görülüyor.
Sistematik ayrımcılığın temelde iki etkisi bulunuyor: Psikolojik ve Ekonomik.
Psikolojik Etkiler: Ayrımcılığa maruz kalan kadınlar, çaresizlik, öfke, umutsuzluk ve yılgınlık gibi derin psikolojik sıkıntılar yaşıyor.
Ekonomik Etkiler: Ayrımcılığın ekonomik eşitsizliği ve toplumsal dışlanmayı arttırıyor.
Okul öncesi öğretmeni olan Fatma, 2013-2014 yıllarında mezuniyetinin ardından staj başvurularında reddedildiğini belirtiyor. 2018 yılında Ankara’daki özel bir okula başvurduğunda, başörtüsü nedeniyle işe alınamayacağı açıkça söyleniyor. Daha sonra başka bir özel okulda da benzer bir yanıt alıyor:
"Başörtüsü profesyonel ve modern bir imaj oluşturmuyor. Çocukları etkiliyorsunuz ve başörtüsü bir anlam taşıdığı için öğretmenler herhangi bir mesaj vermemeli."
D) Başörtüsünün Siyasallaştırılması
Başörtüsü meselesi, sıklıkla siyasi bağlamda ele alınmakta ve özellikle hükümetle ilişkilendirilerek olumsuz bir çerçeveye oturtuluyor.
Başörtüsünün siyasallaştırılması ayrımcılığı daha da şiddetlendirmekte ve başörtülü kadınların yalnızca inançları nedeniyle önyargılara maruz kalmasına neden oluyor.
E) Hukuki Korumanın Eksikliği
Ayrımcılıkla mücadeleye yönelik yasalar bulunmasına rağmen, uygulamada bu yasaların yeterince uygulanmadığı ve farkındalığın düşük olduğu görülüyor.
Rapora göre ayrımcılığa maruz kalan kadınların hukuki yollara başvurulması çözüm için bir seçenek olarak görülmüyor ve nadir gerçekleşiyor.
Rapora göre başörtüsüne karşı yapılan ayrımcılık, birçok kişi tarafından normalleştirilmiş durumda.
V. BİZDEN KISA KISA
En büyük destekçimiz okuyucularımız. Aşağıdaki buton ile e-bültenimizi arkadaşlarınıza tavsiye edebilirsiniz.
Hoşça bakın zâtınıza. Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle.
Rapor tavsiyesi, katkı ve eleştiriniz için her zaman bizimle iletişime geçebilirsiniz: raporbulteni@gmail.com ya da omerburaktek@gmail.com.