Enes Kılıç editörlüğünde hazırladığımız Araştırma Gündemi’nin yedinci sayısına hoş geldiniz. Umarım her şey yolundadır.
Bu sayıda üç güncel raporu mercek altına aldık:
Arayüz Kampanyası’nın Yerelde Genç Temsil: Engeller ve Deneyimler,
SETA Vakfı’nın Uluslararası Öğrencilerin Türkiye’ye Katkıları.
Arayüz Kampanyası’nın raporuna bu e-bültende yer verdik. UNICEF ve SETA Vakfı’nın raporları ise Patreon hesabımızda sizleri bekliyor.
Keyifli okumalar dilerim,
Ömer Burak Tek
Rapor Bülteni Direktörü
📌 Yerel siyasette genç olmanın dayanılmaz ağırlığı
Arayüz Kampanyası’nın Mayıs 2025’te yayımladığı “Yerelde Genç Temsil: Engeller ve Deneyimler” başlıklı çalışması, 2024 yerel seçimlerinde aday ya da aday adayı olmuş 20 gençle yapılan görüşmelerden yola çıkarak gençlerin siyasette karşılaştığı yapısal, kurumsal ve kültürel bariyerleri gözler önüne seriyor.
🔹 “Neden aday oldun evladım?”
2024 yerel seçimlerde Türkiye genelinde yalnızca 8 genç belediye başkanı seçildi.
Gençlerin siyasete girme motivasyonunu üç ana başlık oluşturuyor:
Aileden gelen siyasi birikim,
Toplumsal gelişmelere tepkisellik,
Sivil toplumdan edinilen örgütlenme deneyimi.
🔹 “Sıranı bekle”: Siyasette yaş hiyerarşisi hâlâ çok canlı
Adaylık sürecinde gençleri en çok zorlayan yapısal sorunlar:
Kampanya sürecinin ağır ekonomik yükü,
Yoğun mesaiyle çakışan zaman sorunu,
Sürekli kendini ispat etme baskısı.
Siyasi lider değişimleri veya kritik olaylar, gençlerin adım atmasını hızlandıran tetikleyici unsurlar.
🔹 Vitrin gençleri: Seç ama çok oynatma
Pek çok genç aday, sürecin kendisini değil, görüntüyü hedeflediğini düşünüyor.
Vitrin oluşturma sürecinde partiler “sorun çıkarmayan, uyumlu” profilleri tercih ediyor.
Gençlik kotaları uygulanıyor gibi görünse de, asıl kararlar yine üst kadrolarca alınıyor.
Sağ partilerde genç adaylar çoğunlukla "görev istenmez, verilir" gibi bir pasif kabullenme kültürü çıktısı anlayışıyla belirleniyor.
🔹 Gençsin, enerjiksin, yavaşla
Gençler enerjilerinin ve hızlarının değer gördüğünü değil, bedelsiz emek olarak kullanıldığını düşünülüyor.
Gençlik kolları karar süreçlerinden dışlanıyor.
Gençler siyasi partilerde ilk temas anını genellikle olumsuz ve dışlayıcı olarak deneyimliyor.
Kampanyaların afiş, broşür ve ulaşım gibi harcamaları içeren mali yükünün neredeyse tamamen bireysel olarak sırtlanması şartı, birçok genci henüz siyasete girmeden çemberin dışına itiyor.
🔹 Kurumsal eksiklerin yarattığı kişisel kırılmalar
Kurumsal yapıların zayıflığı, gençlerin sesini duyurabileceği kanalların eksikliğine yol açıyor.
Parti içi hizipçilikler güven kaybına neden oluyor.
Genç siyasetçi adaylarında “ciddiye alınmıyoruz” hissi derin.
Halk desteği genellikle sözlü düzeyde kalıyor. Somut desteğe dönüşmeyen övgüler, “mağdur genç” imajı, gençlerin destek görmek yerine ‘acınmasına’ neden oluyor.
🔹 Gençlik enerjisi yetmez, sistem dönüşmeli
Raporun sonucu net: Rapora göre genç temsilinin artırılması, sadece gençlerin çabasıyla değil, ciddi bir yapısal ve kültürel dönüşüm ile mümkün. Aksi takdirde siyasette gençler hep “geleceğin aktörü” olarak kalmaya devam edecek.

#AraştırmaGündemi’nin yedinci sayısından bu kadar. UNICEF ve SETA Vakfı’nın raporları ise Patreon hesabımızda sizleri bekliyor.
Bağımsız ve nitelikli içerikleri sürdürebilmemiz için desteğinize ihtiyacımız var. Bize güç katmak için Patreon üzerinden bizleri destekleyin.
Rapor Bülteni’yle ilgili her türlü görüş ve önerilerinizi raporbulteni@gmail.com adresine veya bu bültene cevap yazarak ulaştırabilirsiniz.
Rapor Bülteni Direktörü Ömer Burak Tek’e ise omerburaktek@gmail.com adresinden ulaşmanız mümkün. Her gün içerik paylaşımına devam eden Instagram hesabımızı buraya tıklayarak takip edebilirsiniz.
Hoşça bakın zâtınıza.